
Topal Osman kimdir, kimilerine göre bir kahraman, kimilerine göre kanun nizam tanımayan bir eşkıya. Kimilerine göre eli kanlı bir katil. Ama en önemlisi Mustafa Kemal’e çok yakın olmuş, onun korumalığına yükselmiş bir dönemde adından söz ettirmiş önemli bir şahsiyettir.
Topal Osman 1883 yılında Giresun’da doğdu. Gönüllü olarak Balkan Savaşlarına katılmış ve bu savaşlarda bir bacağı sakat kalmıştır. I. Dünya Savaşı başladığında Trabzon hapishanesini basarak 150 mahkumu çetesine katmış 1916 da Artvin yöresinde Ruslara karşı savaşan Türk ordusuna katılmıştır. Ancak Topal Osman ordu disiplinine uymayıp kabadayılık yapmaya kalkışınca komutanı tarafında 50 değnekle cezalandırılır. Bunun üzerine Topal Osman çürük raporu alarak memleketine döner.
Asker kaçağı Topal Osman bir süre sonra Giresun-Samsun havalisinde ortaya çıkar. Bölge uzun süredir bağımsız Pontus devleti kurmaya çalışan Rum çetecilerle uğraşmaktadır. Bu sırada Samsun’a ayak basan Mustafa Kemal Havza’da Topal Osman ile görüşmüştür. Bu sırada Topal Osman, İstanbul Divan-ı Harbi tarafında Ermenilere katliam yaptığı gerekçesiyle aranmaktadır. Ancak bir süre sonra Rum çetecilere karşı ihtiyaç duyulmuş olmalı ki 8 Temmuz 1919 da hakkında ki tutuklama kararı padişah tarafından kaldırılır. Topal Osman bundan sonra Muhafaza-i Hukuku Milliye Cemiyeti Giresun şube başkanı olur. Ardından da Erzurum Kongresin’de Mustafa Kemal’e destek olarak karşı olanları sindirir.
Mustafa Kemal, Pontus belasından kurtulmayı Topal Osman’
-“Siz hiç merak etmeyin paşam, bu Pontus Rumlarına öyle bir tütsü vereceğim ki, hepsi mağaralarda birer eşek arası gibi boğulacak” demiştir.
Falih Rıfkı Atay’a göre ise Topal Osman basılan her Türk evine karşı üç Rum evini basmak, mezarını kendisine kazdırıp diri diri adam gömmek, vapur kazanlarında kömür yerine canlı adam yakmak gibi zulüm ve işkenceleri ile bölgeyi Rum çetelerden tamamen temizler. Genel Kurmay raporları Topal Osman’
Ağustos 1920’de 3. Fırka komutanı Rüştü Bey TBMM’ye Osman Ağa’nın eşkiyalığından, taşkınlığından şikayet eder. Mustafa Kemal’den Topal Osman’a çekilen tel şöyledir:
“Hizmet ve vatanseverliğinizi takdir ederim, fakat işlerinizde daima hükümeti güçlendirecek biçimde hareket etmeniz….”
1921’de Lazistan mebusu Osman Bey Mustafa Kemal’e bir telgraf gönderir
“Bu cahil adamın şimdiye kadar Giresun’da yapmadığı rezalet kalmadı. Rumlardan ve ahaliden aldığı yüz binlerce liranın hesabını kimse soramıyor. Şimdi eşkiyalığını Trabzon liman içinde yapmaya başlıyor ki… bu halin devamı pek çok çirkin olaya sebebiyet verecektir”.
Giresun Sancağı Reji Müdürü Rükneddin Bey daha da cesurdur. Uzun mektubunda
“Osman Ağa tümden cahil biri olup, geçmişte bir hiç olduğundan bahsetmeye gerek yoktur. 1. Balkan Harbinde bir ayağının sakat kalması sonucu gördüğü iltifat ve yardımlardan başlayarak kahvecilik, balıkçılık yaparken, göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir zamanda milyonerliğe çıkan bu zatın kurduğu zenginliğin…. zorla ele geçirme olduğunu gözler önüne arz ederim. Memleketi terk ederek başka bir ülkeye kaçan, Rumların mülk ve bahçelerini kendine, akraba ve soyuna sopuna ve dalkavukları arasında böldüğü gibi, bunların müslüman halktan alacaklarına karşılık kasalarında sakladıkları senetleri çaresiz köylülere geri vereceği yerde, senetleri zorla ödetmek veya karşılığında bir bölüm müslümanların bağ ve bahçelerini zaptetmiş ve tapularını elde etmiştir. Batı cephesinde görünüşte vatan hizmeti ile uğraşırken bile memleketi hala pençesinde tutmak için her araca başvurmakta ve acımasız işler yaptırmaktadır.” der.
Aynı tarihlerde hazırlanan resmi bir rapora göre Topal Osman, Samsun havalisinde 900 kişiyi bir mağaraya koyup öldürmüştür. Bu raporlara Mustafa Kemal’in cevabı
“Osman Ağa hakkında şikayet edilen hallerden bittabi pek müteessir oldum. Bu biçim hareketlerin onaylayıcısı ve destekleyicisi olmadığımı bu vesile ile hatırlatmak isterim. Ancak şikayetnamenizin son fıkralarında ‘kendi kendimizi müdafaa ederiz’ tarzındaki lüzumsuz ve yersiz görmekteyim efendim” şeklindedir.
Aslında işlediği suçlar, hakkında adeta bir referans mektubu işlevi görmüş gibidir çünkü, bir ay sonra Topal Osman TBMM tarafından Mustafa Kemal’in Muhafız Alayı Komutanı olarak Ankara’ya davet edilir ancak Osman Ağa yolda da boş durmaz ve Çorum-Alaca civarında evlere tecavüz eder, bazı hayvan ve malları gasp eder. Olayları rapor eden içişleri ve savunma bakanlığı telgrafları üzerine Mustafa Kemal’in Topal Osman’a yazdığı kısa telde:
“Yol boyunca müfrezeniz erlerinden bazıları uygunsuz hallere baş vurduklarından bahisle şikayet edilmektedir. Buna kesinlikle ihtimal vermiyorum…” sözcükleri anlayana çok şey söyler. (Cemal Şener, Topal Osman Olayı’’nın ekindeki Cumhurbaşkanlığı arşiv belgeleri).
28-29 Ocak gecesi (1921) Kazım Karabekir’in emri ile Rusya’dan ülkeye dönüş yapmaya kalkan, TKP üyesi Mustafa Suphi ve 14 yoldaşının hançerlenerek Karadeniz’in karanlık sulara atılmasının sorumlusu balıkçı kahyası Yahya ve adamları da Topal Osman’
Mustafa Kemal’in artık en yakın adamı olan Topal Osman’
Birliği ile oradan Sakarya Meydan savaşına katılmak üzere yola çıktığında son bir hamle yapar ve Merzifon’un Rum ve Ermeni ahalisini katleder. Topal Osman, ideolojik önderi, Tirebolulu Binbaşı Hüseyin Avni Bey komutasında Sakarya’da savaştıktan sonra sağ salim geri döner. (Bugün çok yaygın olan ve Topal Osman’
Ali Şükrü olayı
Topal Osman’
Dini konulardaki hassasiyetleri ile dikkati çeken Ali Şükrü Bey, Mustafa Kemal’in Hakimiyeti Milliye gazetesine karşılık Tan gazetesini çıkarmakla yetinmez bir de Hilafet yanlısı broşür bastırır. Lozan görüşmeleri sırasında İsmet İnönü’nün hariciyeci olmasını eleştiren Ali Şükrü, bu dönemde meclis çalışmalarını engelleyerek Mustafa Kemal’in tepesini iyice attırmıştır. Hatta Mustafa Kemal’le birbirlerinin üzerine yürümüşlerdir.
Aynı günlerde Ali Şükrü Bey birden ortadan kaybolur. Kayboluşunun üçüncü günü kardeşi bakanlar kuruluna başvurur, bir çobanın ihbarıyla boğulduğu anlaşılan ölüsü Ankara civarındaki Mühye köyü civarında bulunur. Kurulan bir komisyon bazı somut delillerden (örneğin Ali Şükrü Bey’in sıkılmış yumruğunun arasında bulunan hasır parçasının Topal Osman’
Olayın ortaya çıkması üzerine Topal Osman’
Ancak Meclis daha önce Ali Şükrü Bey’in katillerinin yakalanarak Ulus Meydanı’nda idam edilmesi kararını oybirliği ile aldığı için, başsız ceset mezardan çıkarılır, Ulus Meydanı’nda ayağından darağacına asılır. Olayın arkasında kim vardır sorusu o günlerde herkesi meşgul etmiştir. Mustafa Kemal’in neden İstasyon’daki eve geçtiği, Topal Osman’
Mustafa Kemal, bu konuda suskunluğunu korumuştur. Ali Fuat Cebesoy Mustafa Kemal’in Topal Osman’
Peki bu olayla Topal Osman efsanesinin sonu gelmiş midir? Burası biraz karışıktır. 1925’de bizzat Mustafa Kemal’in emri ile naaşı Giresun Kalesi’nde ilk gömüldüğü yerden alınıp, yine kale içindeki anıt mezara nakledilir. 1981’de Giresun mülki yöneticileri kendisini kahraman ilan etmek için Türk Tarih Kurumu’ndan görüş alırlar ama gelen cevap olumsuzdur. 1983’de Kenan Evren şehri ziyareti sırasında Topal Osman’dan övgüyle söz eder. 1987’de yerel yöneticiler 2 Nisan’larda Topal Osman’
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz. Topal Osman gözünü budaktan sakınmayan, kendisine verilen görevi destursuz yerine getiren bir görev adamıdır. Ama özünde eşkiyalık vardır. İki ucu keskin kılıç gibidir. Mustafa Kemal, milli mücadeleyi başarmak için her türlü fırsatı kullanmış ve bu arada Topal Osman’dan da yararlanmıştır. Ancak kılıcın öbür yüzü zarar vermeye başladığında onu gözden çıkarmakta hiç çekinmemiştir. Tıpkı Çerkez Ethem gibi.